Ekonomi

TCMB: “Vergi düzenlemelerinin yakın dönemde enflasyon üzerinde ek maliyet baskısı yaratması bekleniyor”

Merkez Bankası PPK özetinde, son döneme ait göstergelerin enflasyondaki ana eğilimin yükselmeye devam ettiğine işaret ettiği belirtilirken, iç talepteki güçlü seyir, fiyat kaynaklı maliyet yönlü baskılar ve Bu gelişmede döviz kurları, hizmet enflasyonundaki katılıklar ve vergi düzenlemeleri belirleyici olmuştur.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının özetini yayınladı. Özetle, iç talepteki güçlü seyir, fiyat ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar, hizmet enflasyonundaki katılık ve vergi düzenlemelerinin enflasyondaki yükselişte belirleyici olduğu belirtildi. Metinde, vergi düzenlemelerinin yakın gelecekte enflasyon üzerinde maliyet yönlü ek bir baskı oluşturacağına dikkat çekildi.

PPK özetinde, başta kira, eğitim, sağlık, eğlence-kültür olmak üzere bazı hizmet kalemlerinin geçmiş tüketici enflasyonuna yönelik fiyatlama davranışı sergileyerek enflasyonist etkilerin uzun vadeye yayılmasına neden olduğu belirtilmektedir.

Metinde şu sözler yer aldı:

“Küresel enflasyon gerilerken, halen uzun vadeli ortalamaların ve merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyrediyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde tüketici enflasyonu bir önceki aya göre sırasıyla yüzde 5,59 ve yüzde 5,82’den yüzde 4,91 ve yüzde 5,41’e geriledi. MPC dönemi Son 10 yılda ortalama enflasyon gelişmiş ekonomilerde yüzde 2,2, gelişmekte olan ekonomilerde yüzde 5,6 olmuştur.Enflasyon gelişmiş ülkelerde yüzde 2, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 3,5 olan hedef oranların net bir şekilde üzerinde seyretmeye devam etmektedir.Yıllık ortalama enflasyon 2023’ün son çeyreğinde ise gelişmiş ekonomilerde yüzde 3,1, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 5,9 olması bekleniyor.2’nin üzerinde Endeks geçen yıl ulaştığı en yüksek seviyeye göre yüzde 28,7 geriledi.Örneğin Tarım Emtia Fiyatı Geçen yıl ulaştığı zirveye göre yüzde 11,2 gerileyen endeks, son on yılın ortalamasının yüzde 16,2 üzerinde.Bu durum, gıdanın tüketici sepetindeki yüksek payı nedeniyle enflasyona yansımaya devam ediyor. Çekirdek enflasyon bir önceki PPK dönemine göre gelişmiş ülkelerde yüzde 5,12’den yüzde 5,02’ye, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 6,20’den yüzde 6,03’e geriledi. ABD ve Euro Bölgesi’nde 2023’ün son çeyreğine ilişkin yıllık ortalama enflasyon beklentileri sırasıyla yüzde 3,2 ve yüzde 3,0 olurken; Çekirdek enflasyon beklentileri sırasıyla yüzde 3,7 ve yüzde 4,0.

Çekirdek enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerini aşmaya devam edeceğine işaret ediyor. Bu nedenle dünyanın birçok ülkesindeki merkez bankaları nakit sıkılaştırma sürecini sürdürüyor. Takip edilen 12 gelişmiş ülke merkez bankaları son 17 ayda toplam 130 toplantı yaptı ve bu toplantıların 93’ünde politika faizinde artışa gitti. (1) Bire bir dönemde takip edilen 15 gelişmekte olan ülke merkez bankaları toplam 190 toplantı yapmış ve bu toplantıların 97’sinde politika faizinde artışa gitmiştir. Uygulanan para politikasının sonuçları finansal koşullara yansımaya başlamış ve merkez bankalarının finansman ve kredi koşullarındaki sıkılaştırma vurguları güçlenmiştir.

Küresel büyüme görünümündeki yatay seyre rağmen göreli olarak güçlü talep ve işgücü piyasalarındaki sıkışıklık devam ediyor. Ağırlıklı olarak Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarının ağırlıklandırıldığı küresel büyüme endeksi, bir önceki PPK toplantı dönemine göre çok sınırlı bir artış kaydetti. Endeksin 2023 yılı için tahmin edilen büyüme oranı, Ocak ayındaki dip seviyesinin yaklaşık 0,4 puan üzerinde yüzde 1,7 seviyesinde bulunuyor. Ancak söz konusu endeksin 2022 yılındaki yüzde 3,5’lik büyüme hızına kıyasla Türkiye’nin dış talep görünümünde yıllık bazda önemli bir yavaşlama gözleniyor. Küresel PMI endeksleri, hizmetler sektöründe hareketliliğin gücünü koruduğuna işaret ederken, imalat sanayinde geçen yılın son çeyreğinden bu yana süregelen eşik seviyenin altındaki yatay seyrin devam ettiğine işaret ediyor. Yılın ikinci çeyreğinde küresel hizmetler PMI endeksi ilk çeyreğe göre 2,6 puan artarak 54,9 düzeyine ulaşırken, imalat sanayi PMI endeksi 0,2 puan azalarak 49,3 oldu. Bileşik PMI göstergelerine bakıldığında, endeksin küresel düzeyde Haziran ayında Mayıs ayına göre 1,7 puan azalarak 52,7’ye, gelişmiş ülkelerde 1,5 puan azalarak 52,2’ye, 2 puan azalarak 53,6’ya gerilediği görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde puanlar. . Çin’de bileşik PMI göstergesi haziran ayında mayıs ayına göre 3,1 puan azalarak 52,5 olurken, hem imalat hem de hizmet sektörlerinde 50 eşik değerinin üzerinde. Gelişmiş ülke ekonomilerinde ekonomik aktivitenin finansal koşullar nedeniyle yavaşlayacağına dair beklentiler devam ediyor. Türkiye’nin değerli ticaret ortaklarından Euro Bölgesi’nde imalat PMI Haziran’da 43,4 ile pandemiden bu yana en düşük seviyesine geriledi.

Gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları, risk algısındaki iyileşmeye bağlı olarak Haziran ayında da devam etmiştir. Yıl başından Mayıs ayı sonuna kadar borsalara yaklaşık 46,4 milyar dolar fon girişi olurken, borçlanma araçları piyasalarından yaklaşık 4,3 milyar dolar çıkış oldu. Haziran başından 7 Temmuz’a kadar 4,9 milyar doları borsalarda olmak üzere toplam 7,6 milyar dolarlık fon girişi oldu.

Enflasyon gelişmeleri

Ülkemizde yıllık enflasyon, Ekim 2022’de ulaştığı zirveye göre 47,3 puan gerilemesine rağmen yüksek seviyesini koruyor. Haziran ayında tüketici fiyatları yüzde 3,92 artarken, yıllık enflasyon 1,38 puan gerileyerek yüzde 38,21 oldu. Güncel göstergeler, enflasyonun ana eğiliminin yükselmeye devam ettiğine işaret etmektedir. Bu gelişmede iç talepteki güçlü seyir, fiyat ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar, hizmet enflasyonu ve vergi düzenlemelerindeki katılıklar belirleyici olmuştur.

Temel mal grubu alt gruplarının yıllık enflasyona katkısı 10,17 puandan 10,49’a (0,32 puan artış); Alkol, tütün ve altın gruplarında 1,50 puandan 1,81’e (0,31 puan artış) yükselirken, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda 13,64 puandan 13,56’ya (0,08 puan azalış), 15 puana yükseldi. hizmet grubu. Güç setinde .17’den 15.00’e (0.17 puan azalma), -0.88’den -2.64’e (1.76 puan azalma) düştü.

Haziran ayında gıda ve alkolsüz içecekler fiyatları yüzde 3,02 artmış, yıllık enflasyon 1,40 puan artarak yüzde 53,92 olmuştur. Mevsim etkilerinden arındırılmış gıda fiyatları aylık artış oranı bir önceki aya göre artmış, bunda sebze başta olmak üzere yaş meyve ve sebze fiyatları etkili olmuştur. Diğer işlenmemiş gıda grubunda ise kırmızı et fiyatlarındaki artış bir önceki aya göre hızlanmıştır. İşlenmiş gıda fiyatları aylık bazda yüzde 1,85 artarken, bu gelişmede taze çay alım fiyatlarının etkisiyle artan çay fiyatları öne çıktı. Ekmek ve tahıllar aylık enflasyonu bu dönemde bir ölçü artarak yüzde 1,41 olmuştur.

Haziran ayında enerji fiyatları yüzde 4,23 artmış, yıllık küme enflasyonu baz etkisiyle 9,55 puan azalarak yüzde -16,52 olmuştur. Uluslararası ham petrol fiyatlarındaki görece yatay seyre rağmen, Türk lirasındaki görünüme paralel olarak yükselen akaryakıt fiyatları (yüzde 11,32) elektrik fiyatlarındaki aylık artışta öne çıktı.

Haziran ayında hizmet fiyatları yüzde 3,66 artarken, yıllık küme enflasyonu 0,50 puan gerileyerek yüzde 59,45 oldu. Fiyat artışları alt kümelere dağılırken, kira alt grubunda yüzde 5,80, lokanta-otel alt grubunda ise yüzde 4,32 artışla öne çıkmaya devam etti. Haberleşme fiyatlarındaki artışlar internet fiyatları öncülüğünde devam ederken, diğer hizmetler alt kaleminde ise kişisel ulaşım araçlarının bakım ve onarımı ile eğlence ve eğlence yer alıyor. spor hizmetlerde artış kaydedilmiştir. Öte yandan, hava yolu ile yolcu taşımacılığı fiyatlarında devam eden artış, ulaştırma hizmetlerinin görünümünde belirleyici oldu.

Temel mal fiyatları Haziran ayında yüzde 4,03 artmış, küme yıllık enflasyonu 1,62 puan artarak yüzde 36,69 olmuştur. Haziran ayında yıllık enflasyon güçlü mallar (altın hariç) ile giyim ve ayakkabı alt gruplarında artarken, diğer temel mallarda gerilemiştir. Güçlü mallar (altın hariç) alt grubundaki aylık artış bir önceki aya göre yüzde 6,64 güçlenirken, bu gelişmenin ana belirleyicisi haziran ayında otomobil kalemi oldu. Döviz kuru gelişmelerinin yanı sıra dalgalı iç satışlar nedeniyle otomobil fiyatları yüzde 10,28 arttı. Böylece 2023’ün ilk altı ayında otomobil fiyatlarındaki artış yüzde 34,01 oldu. Beyaz eşya fiyatları ise haziran ayında yüzde 3,78 arttı.

Alkollü içecekler ve tütün ürünleri grubunda fiyatlar yüzde 11,13 artmış, bu kümede yıllık enflasyon 10,80 puan artarak yüzde 40,90 olmuştur. Bu gelişmede tütün ürünlerinde üretici firma kaynaklı fiyat artışları (yüzde 12,29) etkili olmuştur. Alkollü içkiler ve tütün kümelenmesindeki fiyat artışı, KDV düzenlemesinin etkilerine ve ay başında Yİ-ÜFE’ye göre otomatik olarak güncellenen sabit ÖTV artışına bağlı olarak Temmuz ayında da devam edecek.

2022 sonrası dönemde enflasyonun ana eğilimi yavaşlasa da yüksek seyrini sürdürüyor. Mevsimsellikten arındırılmış bilgilerle B ve C göstergelerindeki aylık artışlar bir önceki aya göre artmış, alternatif çekirdek enflasyon göstergeleri de bu görünümü teyit etmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış B ve C endekslerindeki üç aylık ortalama artışlar sırasıyla yüzde 8,8 ve yüzde 8,4 ile en yüksek noktasına 2022 Şubat ayında ulaşırken, 2023 Haziran prestijiyle yüzde 2,8 ve yüzde 3,3’e geriledi. B ve C endekslerindeki artışlar sırasıyla yüzde 3,1 ve yüzde 3,7 oldu (önceki ayda yüzde 2,9 ve yüzde 3,6). Medyan enflasyon ve SATRIM gibi alternatif temel göstergeler de bir önceki aya göre artış gösterdi.

Temmuz ayına ilişkin öncü göstergeler, talep, fiyat, kur, vergiler ve bozulan fiyatlama davranışları aracılığıyla aylık bazda oldukça yüksek bir fiyat artışına işaret etmektedir. Buna göre, yıllık enflasyonun önemli ölçüde artacağı iddia edilmektedir.

Talep ve üretim

Yılın ikinci çeyreğine ilişkin veriler, iktisadi faaliyetin ağırlıklı olarak iç talep kaynaklı güçlü seyrini sürdürdüğünü teyit etmektedir. Mayıs ayında perakende satış miktar endeksi yıllık bazda yüzde 33,1 artarak yükselişini sürdürdü. Mayıs ayının prestijiyle birlikte çeyreklik artış yüzde 4,6 olarak gerçekleşti. Kart harcamalarındaki artış eğilimi yılın ikinci çeyreğinde de devam etmiş ve mevsimsellikten arındırılmış kart harcamaları ilk çeyreğe göre yüzde 24,3 gibi güçlü bir artış kaydetmiştir. İmalat sanayi firmalarının ikinci çeyrekte kayıtlı siparişlerine bakıldığında, iç piyasa siparişlerinin yıllık bazda 2,6 puanlık güçlü bir artış gösterdiği görülmektedir. Öncü göstergeler ve şirket görüşmeleri, iç piyasa siparişlerindeki canlı seyrin Temmuz ayında da devam ettiğine işaret ediyor.

Mevcut veriler, afet kaynaklı daralmanın, deprem bölgesindeki ekonomik aktivitenin beklenenden hızlı toparlanmasıyla büyük ölçüde telafi edildiğini gösteriyor. Mayıs ayının prestijiyle birlikte mevsimsellikten arındırılmış istihdam, afet öncesi Ocak ayına göre 26.000 kişi artarak 31.7 milyon oldu. Bu dönemde mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,9, işgücüne katılma oranı ise 0,3 puan arttı. İşsizlik oranı ise Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 10 seviyesinden 0,5 puan azalarak Mart 2014’ten bu yana en düşük seviyeye geriledi.

Mayıs 2022’de 22,6 milyar dolar olan yıllıklandırılmış cari açık, elektrik fiyatları nedeniyle gerileyen elektrik ithalatındaki düşüşe rağmen Mayıs ayında 37,3 milyar dolar artarak 60 milyar dolara yükseldi. Hizmet istikrarındaki güçlü seyire rağmen bu artışta dış ticaret açığındaki artış etkili olmuştur. Mayıs ayının prestijiyle yıllıklandırılan ödemelerde istikrar tanımıyla dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre 49,9 milyar dolar artarak 101,9 milyar dolara ulaştı. Bire bir dönemde, yıllık hizmet fazlası 12,1 milyar dolar artarak 51,5 milyar dolara yükseldi. Finansal koşullar ve beklentilerin etkisiyle altın ithalatı cari açıktaki artışta önemli rol oynamaktadır. Yılın ilk beş ayında toplam altın ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre 10,7 milyar dolar artarak 14,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Haziran ayına ilişkin kesintili dış ticaret verileri, altın ithalatının Mayıs ayı seviyesinin altında da olsa yüksek seviyesini koruduğuna işaret ediyor. İç talepteki güçlü seyir, tüketim malları ithalatı kanalıyla cari işlemler açığını artırıcı etki yapmaktadır. Haziran ayına ilişkin kesikli dış ticaret verileri ve Temmuz ayına ilişkin yüksek frekanslı veriler, ihracatın mevsimsellikten arındırılmış bazda görece yatay seyretmesine rağmen, tatiller nedeniyle iş günü etkileri hariç, ithalatın yüksek seviyelerini koruduğuna işaret etmektedir.

Yılın ikinci yarısında turizm gelirlerinin beklentilerin üzerinde ve yıl geneline yayılan bir seyirle cari dengeye güçlü katkı sağlayacağı varsayılmaktadır. Yılın ilk beş ayında seyahat gelirleri bir önceki yılın toplamına göre 2,5 milyar dolar artarak 14,1 milyar dolara ulaştı. Örneğin yılın ilk beş ayında yabancı ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26,1 artarak 13,6 milyon kişiye ulaştı. Turizm gelirlerinin artan katkısıyla birlikte yılın ikinci yarısında cari işlemler hesabının daha istikrarlı bir seyir izleyeceği tahmin edilmektedir. Turizm gelirlerindeki güçlü seyir ve elektrik ithalatındaki normalleşmenin arza dayalı döviz piyasasında sağlıklı fiyat oluşumuna ve istikrara katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Öte yandan, artan turizm faaliyeti kısa vadede talebi artırmakta ve tüketici enflasyonu açısından risk oluşturmaktadır.

Mayıs ayında sanayi üretim endeksi mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış aylık bazda yüzde 1,1 arttı. Aylık bazda, artışlar segmentlere yayıldı, ancak yüksek ihracat payına sahip segmentlerde ve tipik olarak yüksek volatiliteye sahip segmentlerde daha güçlüydü. Çeyreklik bazda sanayi üretiminin yüzde 1,4 artması, deprem sonrası toparlanma eğiliminin devam ettiğine işaret ediyor. Benzer şekilde imalat sanayi kapasite kullanım oranı da yılın ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe göre 0,9 puan artarak yüzde 76,2 oldu ve şok nedeniyle kapasite kullanımındaki kayıp telafi edildi.

Maliyet şartları

2022 yılının ikinci yarısından itibaren küresel emtia fiyatlarında gözlenen düşüş, girdi fiyatları kanalıyla tüketici enflasyonundaki düşüşü destekledi. Öte yandan, döviz kurları ve işçilik maliyetlerindeki artışlar nedeniyle üretici fiyatları üzerindeki baskı artıyor.

Yurt içi üretici fiyatlarındaki aylık artış önceki aylara göre yüzde 6,50 ile önemli ölçüde artarken, yıllık üretici enflasyonu baz etkisiyle 0,34 puan azalarak yüzde 40,42 oldu. Haziran ayında uluslararası emtia fiyatları bir miktar gerilerken (yüzde -0,76), üretici fiyatlarındaki artışın ana kaynağı döviz kuru gelişmeleri oldu. Alt kümeler bazında artışlar bütüne yayılırken, en belirgin artış enerji imalatında oldu (yüzde 12,67). Böylece, uzun süredir enflasyon görünümünü destekleyen elektrik maliyetlerindeki görünüm bu ay tersine dönmüştür. Bu dönemde sermaye (yüzde 8,02) ve kamu malı (yüzde 6,59) aylık yüksek fiyat artışlarıyla dikkat çeken diğer alt kümeler oldu.

Küresel tedarik zincirindeki baskılara ve uluslararası nakliye maliyetlerine ilişkin göstergeler Temmuz ayında düşük seviyesini korudu. Küresel Tedarik Zinciri Baskı Endeksi, Haziran ayında da tarihi ortalamasının bir standart sapma altında fiyatlandı. Temmuz ayında küresel emtia fiyatları belirgin bir değişiklik göstermedi. Özetle, mevcut küresel arz koşulları enflasyon açısından olumlu görünümünü koruyor.

Memur ve kamu çalışanı fiyatlarında yapılan düzenlemelerin taban fiyat güncellemesi ile birlikte yılın ikinci yarısında enflasyon üzerindeki başta maliyet kaynaklı olmak üzere üst yönlü baskıların artacağı tahmin edilmektedir. Temmuz 2023 ve fiyatlardaki artışın yayılması.

Türk lirasındaki değer kaybı, fiyatlardaki genel artışlar ve vergi düzenlemelerinin yakın dönemde enflasyon üzerinde maliyet yönlü ilave baskı oluşturacağı öngörülmektedir. Söz konusu unsurlardan biri olan tüketici fiyatlarına geçişkenliğin özellikle talep koşullarının güçlü olduğu dönemlerde hızla gerçekleştiği görülmektedir. Nitekim öncü göstergeler, maliyet gelişmelerinin de etkisiyle Temmuz ayına yayılan yüksek fiyat artışlarına işaret etmektedir.

Hizmet enflasyonunda katılık

Hizmet segmentinde fiyat artışları yüksek seyretmeye devam etmekte, kümelenme enflasyonu mallara göre atalet göstermektedir. İç talep etkisinin daha belirgin olduğu hizmet sektöründe ise aylık artışlar 2022’ye göre halen yüksek. Mevsimsellikten arındırılmış son üç aylık tüketici fiyat artışları B göstergesinde yüzde 2,8 olurken, hizmetlerde yüzde 3,5 oldu. . Ayrıca hizmet branşı için yayılım endeksinin tarihsel ortalamanın üzerinde olması artışların branş geneline yayıldığını göstermektedir.

Gıda, fiyat ve turizmdeki gelişmelerden önemli ölçüde etkilenen lokanta ve oteller alt kümesindeki aylık artışlar sürekli bir görünüm sergiliyor. Taban fiyat gelişmelerine oldukça duyarlı olan şubenin yüksek artış trendini önümüzdeki aylarda da sürdürmesi bekleniyor.

Başta kira, eğitim, sağlık, eğlence-kültür olmak üzere bazı hizmet kalemleri geçmiş tüketici enflasyonuna yönelik fiyatlama davranışı sergileyerek enflasyonist etkilerin uzun vadeye yayılmasına neden olmaktadır. Tüketici enflasyonunda yakın dönemde beklenen görünümle birlikte, geçmiş enflasyona endeksleme eğiliminin belirgin olduğu kümelerde enflasyonun bir süre daha yüksek kalma riski bulunmaktadır.

Akaryakıt fiyatları, hem üretim girdisi hem de nakliye maliyetleri aracılığıyla başta ulaştırma hizmetleri olmak üzere tüketici fiyatları üzerinde değerli bir etki yaratma potansiyeline sahiptir. Yakın dönemde döviz kuru, ham petrol fiyatları ve vergi artışları nedeniyle akaryakıt fiyatlarında yaşanacak artışın önümüzdeki dönemde ulaştırma hizmetleri fiyatları üzerinde değerli bir etkisinin olabileceği değerlendirilmektedir.

vergi düzenlemeleri

Kurul, vergi düzenlemelerinin kısa vadede enflasyon üzerinde ek bir olumsuz etki yaratacağını tahmin etmektedir. Ancak, vergi artışlarının etkisinin kesintili olacağı, talep ve mali disiplin üzerindeki olumlu etkileriyle bir ölçüde dengeleneceği değerlendirilmektedir.

Temmuz ayı ile birlikte KDV oranları 2 puan artırıldı. Genel artışın yanı sıra bazı temizlik işlerinde yüzde 8 olarak uygulanan KDV oranı yüzde 20 olarak uygulanmaya başlandı. Tütün ürünlerindeki KDV artışının mali çarpanı artırması nedeniyle yüksek oranlarda fiyat artışları gerçekleşmiştir.

Akaryakıta uygulanan sabit ÖTV artırıldı. Akaryakıt ve motorine 5 TL, LPG’ye 4 TL olarak uygulanan sabit ÖTV artışı tüketici enflasyonunu hem doğrudan hem de dolaylı olarak olumsuz etkileyecektir.

Enflasyon beklentileri

Enflasyon beklentilerindeki mevcut seyir ve fiyatlama davranışlarındaki bozulma, enflasyon görünümüne ilişkin yukarı yönlü riskleri canlı tutuyor. Manşet enflasyon yayılım endeksi, Haziran ayında tarihi ortalamasının iki standart sapma üzerindeydi.

Temmuz Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre önümüzdeki on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 30,65’ten 2,56 puan artarak yüzde 33,21; Önümüzdeki 24 aya ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 18,12’den 0,92 puan artarak yüzde 19,04; Önümüzdeki 5 yıla ilişkin enflasyon beklentisi ise 0,79 puan güncellenerek yüzde 8,07’den 8,86’ya yükseltildi.

Tüketici enflasyonunun 2023 yılında bir basamak yükselmesinin ardından faiz artışları ve niceliksel sıkılaştırmanın kümülatif etkisiyle gerileyerek önce tarihsel ortalamalara, ardından orta vadeli hedefe kademeli olarak yakınsayacağı tahmin edilmektedir.

Parasal ve finansal koşullar

Kredi büyümesi iç talebi artırmakta ve enflasyon açısından risk oluşturmaktadır. 14 Temmuz 2023 prestijiyle ihtiyaç kredisi bakiyesi 2022 yıl sonuna göre kredi kartlarında yüzde 81,1, taşıt kredilerinde yüzde 68,7, ihtiyaç kredilerinde yüzde 30,6 ve konut kredilerinde yüzde 22,1 artarak toplamda yüzde 44,6 arttı. . Öte yandan, ihtiyaç kredisi büyümesi son PPK döneminden bu yana yavaşlamaya devam etti. İhtiyaç kredilerindeki artış oranı 16 Haziran’dan bu yana yüzde 2,9 oldu. Bu gelişmede kredi büyümesine dayalı teminatlı tesis uygulamasının kapsamının genişletilmesi etkili oldu. Öte yandan, kredi kartlarındaki büyüme güçlü seyrini sürdürüyor. Yıllık artış oranı yüzde 175,4’ten yüzde 186,6’ya yükseldi. TL ticari kredilerde yıllık büyüme oranları yüzde 73,8’den yüzde 69,1’e gerilerken nispeten yatay bir seyir izledi.

Bir önceki PPK döneminde düzenleme öncesine göre 749 baz puan artarak yüzde 41,7’ye yükselen ortalama tüketici kredisi (KMH hariç) faiz oranları, son PPK döneminde 644 baz puan artarak yüzde 48,1 oldu. Aynı dönemde konut kredisi faizleri yüzde 21,8 ve taşıt kredisi faiz oranları yüzde 34’ten yüzde 32,6 ve taşıt kredisi faiz oranları yüzde 41,3’e yükseldi. Türk lirası ticari kredi faizleri ise politika faizindeki artışla birlikte 1.054 baz puan artarak yüzde 25,2 oldu.

23 Haziran haftasında yüzde 32,9’a yükselen TL mevduat faizi, politika faizindeki 650 baz puanlık artışa rağmen 14 Temmuz haftasında yüzde 27,8’e geriledi. Politika faizi ile TL mevduat faizi arasındaki orta fark önemli ölçüde azaldı. Bu gelişmede en değerli rolü, mikro ve makro ihtiyati çerçevede sadeleştirme sürecinin ilk adımı olan güvenlik tesisi uygulamasının düzenlenmesi oynamıştır.

Cari işlemler hesabındaki istikrar, doğrudan yabancı yatırımlarla fiyat istikrarına, dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşmeye, rezervlerdeki artışın devam etmesine ve turizm gelirlerinin güçlenmesine güçlü katkı sağlayacaktır.

Son dönemde yapılan anlaşmalarla teknoloji yatırımlarını ve üretim kapasitesini artıracak alanlarda artacak olan doğrudan yabancı yatırımlar, önümüzdeki dönemde dış finansmanı destekleyecektir.

Yurt içi belirsizliklerin etkisiyle 22 Mayıs 2023’te 703 baz puanla zirvesine ulaşan Türkiye’nin 5 yıllık CDS primi, bir önceki PPK döneminde 493 baz puana, 19 Temmuz 2023’te ise 457 baz puana geriledi. Türk lirasının form, 1 aylık ve 12 aylık kur oynaklığı önceki PPK dönemlerinde 25,2 ve 33,8 puandan sırasıyla 23,6 ve 30,3 puana geriledi. Risk primi ve kur oynaklığındaki düşüşe Haziran ayı itibarıyla 0,09 milyar ABD doları DİBS piyasasına, 1,33 milyar doları borsaya olmak üzere toplam 1,42 milyar ABD doları net portföy girişi eşlik etmiştir.

TCMB’nin uluslararası rezervleri Haziran ayından itibaren güçlü bir artış eğilimine girmiştir. 2022 sonunda 128,8 milyar dolardan Mayıs sonunda 98,5 milyar dolara gerileyen TCMB’nin brüt uluslararası rezervleri, 14 Temmuz prestijiyle 113,1 milyar dolara yükseldi.

Para Politikası

Politika faizi, enflasyonun ana eğilimini azaltacak ve orta vadede enflasyonu yüzde 5 hedefine ulaştıracak finansal ve finansal koşulları sağlayacak biçimde belirlenecektir. Heyet, enflasyon görünümü ve yukarı yönlü riskler dikkate alınarak para politikası çerçevesinin yüzde 5’lik enflasyon hedefine ulaşma kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiğini değerlendirdi. Fiyat istikrarındaki bozulmanın makroekonomik istikrar ve özellikle finansal istikrar üzerinde oluşturabileceği risklere dikkat çekildi. Bu çerçevede Kurul, adımları kademeli olarak güçlendirilen mali sıkılaştırma sürecinin gerekli durumlarda devam ettirilmesine karar vermiştir. Enflasyon görünümünde belirgin bir yumuşama sağlanana kadar nakit sıkılaştırma sürecinin devam edeceği öngörülmektedir.

Kurul, enflasyondaki düşüşün bir an önce sağlanması, enflasyon bekleyişlerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması amacıyla başlatılan nakit sıkılaştırma sürecine devam edilmesine karar vermiştir. Bu çerçevede, siyasi oran olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 15’ten yüzde 17,5’e yükseltilmiştir.

Enflasyon görünümü, nakit sıkılaştırmasına yönelik adımların sürdürülmesini zorunlu kılmaktadır. Konsey, mali sıkılaştırma sürecinin makroekonomik ve finansal koşullar üzerindeki etkilerinin analizlerini inceledi. Faiz artırım senaryolarının enflasyon, kredi büyümesi, kredi ve piyasa faizleri, ekonomik aktivite ve beklentiler gibi temel makroekonomik değişkenler üzerindeki etkileri bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir.

Ayrıca Konsey, makro finansal istikrarı desteklemek ve piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artırmak için mevcut mikro ve makroihtiyati çerçevenin iyileştirilmesi gerektiğine ilişkin bulgularını yineledi. Bu doğrultuda sadeleştirme politikasının kelam konusu çerçevesinde sürdürülmesine karar verilmiştir. Mevcut mikro ve makro ihtiyati çerçeve, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artırmak ve makro finansal istikrarı güçlendirmek için basitleştirilecektir. Sadeleştirme süreci kademeli olarak devam edecektir. Sadeleştirme sürecinde atılan adımların hızı ve sırası etki analizi ile belirlenir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelerin etki analizleri, söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için bütüncül bir bakış açısıyla, enflasyon, faiz, döviz kuru, rezervler, beklentiler, menkul kıymetler ve finansal istikrara yansımaları ile birlikte değerlendirilmektedir.

Bu kapsamda Kurul, mali sıkılaştırma sürecini desteklemek amacıyla seçici kredi ve niceliksel sıkılaştırma ile faiz artırımlarına ilişkin kararlar almıştır. Bu kararlarla, ana politika aracı olan politika faiz oranlarının nakit, finansal koşullar ve beklentiler üzerinde etkisi olurken, Türk lirası likiditesindeki ve tüketim talebindeki fazlalıkların dengelenmesi ve para politikasının etkinliğinin artırılması amaçlanmaktadır.

İhtiyaç kredisi, kredi kartı ve taşıt kredisi kategorilerinde 2023 yılının başından bu yana aylık ortalama yüzde 9,8 ve yüzde 9,1 artış gösterdi. İhtiyaç kredilerindeki bu ivmelenme ile iç talebin hem doğrudan hem de dolaylı olarak fiyat istikrarını bozduğu değerlendirildi. cari hesap istikrarı Seçici kredi sıkılaştırma kararları sonucunda iç talepteki dengelenme sürecinin destekleneceği tahmin edilmektedir.

Korumalı mevduat hesaplarının kur farkı ödemeleri nedeniyle finansal sisteme giren Türk Lirası likiditesi yakından takip edilmektedir. Mevcut piyasa koşullarına dayalı etki analizleri ve önümüzdeki döneme ilişkin likidite projeksiyonları çerçevesinde gerekli adımlar atılmaktadır. Miktarsal sıkılaştırma kararı çerçevesinde, kur korumalı mevduat hesapları için Türk lirası zorunlu karşılık oranları artırılarak piyasadaki fazla likiditenin sterilize edilmesi planlanmaktadır.

Enflasyon göstergeleri ve enflasyonun ana eğilimi yakından izlenecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

Kurul kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.” – İSTANBUL

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort